Günümüzde yaşadığımız Covid Pandemisi nedeniyle dijital iletişim giderek daha çok önem kazanmaktadır, zira işletmeler arası geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi, karşılıklı görüşmeler, şirket veya fuar ziyaretleri ve benzeri temaslar gerçekleşememektedir.
Kuşkusuz tüm yaşanan olumsuz koşullara rağmen, yine de gerçekleşen yüz yüze görüşmeler olsa bile, “Hibrit” iletişim olarak tanımlanan, çok kanallı bir iletişim modeline geçilmiş durumdadır. Yani, şirketler veya bireyler arasındaki iletişim, uzaktan erişimler, görüntülü konuşmalar, e-posta, telefon aramaları veya dijital platformlar üzerinden sürdürülmektedir.
Bir işletmenin üretmiş olduğu mal veya hizmete ilgi duyan, satın alma isteği olan veya sipariş verecek şirketler, -eğer daha önce hiç tanımadıkları bir işletme ise- ilgili işletmeyi önce uzaktan tanımak istemektedirler. Bunun başlıca nedenlerini, zaman kaybetmemek, yanlış yatırımlar yapmamak, fayda sağlayacak görüşmeler yapmak, doğru tedarikçi veya iş ortağını seçmek olarak sıralayabiliriz.
İşletmeyi tam olarak tanıdıklarına emin olduktan ve talep edilen mal ve hizmetleri sağlayabileceklerine inanmalarından sonra iletişime geçmektedirler. Uzaktan bir işletmeyi tanımanın en kolay ve etkin yolu, kuşkusuz işletmenin web sitesine girerek, kurucuları, tarihçesi, ürünleri, hizmetleri, faaliyetleri, yatırımları, makine parkuru, referansları ve buna benzer konular hakkında bilgi almaktır.
Her ne kadar tüm bu bilgiler web sitelerinde detaylı olarak yer alsa da, ilgili işletmenin tam olarak ne yaptığı ve hedeflerinin ne olduğunu anlamak bazen mümkün olmamaktadır. Sadece şirket merkezinin, üretim tesislerinin veya etkinliklerin fotoğraflarını web sitelerine yerleştirmek, işletmenin tam olarak ne yaptığını ve nereye ulaşmak istediğini anlatmakta yetersiz kalabilir.
Bu nedenle doğru tanımlanmış ve etkili birkaç cümle ile ifade edilmiş misyon ve vizyon, gerek yurt içinde, gerekse yurt dışındaki potansiyel şirketlere işletmeyi daha net olarak anlatacaktır. Tabii yurt dışı potansiyel müşteriler için, web sitesinin ve buna bağlı tüm sosyal medya hesaplarındaki paylaşımların, Türkçe’nin yanı sıra, kesinlikle İngilizce ve gereksinime göre diğer dillerde de olması kaçınılmazdır.
Özellikle yurt dışındaki şirketler, diğer ülkelerden tedarikçi seçmek istediklerinde, kesinlikle ilk önce web sitelerini ziyaret etmekte ve burada verilmiş olan bilgiler doğrultusunda karar vermektedirler. Dolayısı ile “Misyon ve Vizyon” bu açıdan çok önem kazanmaktadır, çünkü bir işletmeyi tanımanın en etkin yolu, web sitesinde bulunan bu iki kavramı okumaktır.
Genellikle ülkemizde birbirine karıştırılan, hemen hemen aynı anlamlar taşıyan cümlelerden oluşturulan, yanlış ifade edilmiş “Misyon ve Vizyon” lar yabancı şirketler veya ülke içindeki alıcılar tarafından tam olarak anlaşılmamakta, daha da kötüsü, ilgili işletme hakkında olumsuz düşüncelerin oluşmasına neden olmaktadır.
O halde “Misyon ve Vizyon” un doğru anlaşılıp, uluslararası standartlarda ve benimsenmiş kalıplarla ifade edilmiş olması gerekmektedir. Böylelikle başta yabancı şirketler, karşılarında kendini doğru ifade eden bir işletme olduğunu fark edecekler ve iş yapma fikrine sıcak bakacaklardır.
Günümüzde işletmeler “Misyon ve Vizyon”larını, fabrika veya genel merkezlerin girişlerine yazmaktadır, ancak bu cümleleri ne çalışanlar, ne de işletmeyi ziyarete gelenler okumamaktadırlar. Oysa, bu iki kavram sadece duvarlarda yazılmış cümleler olarak kalmamalı, işletmenin en yüksek düzeydeki çalışanından, en alt pozisyonda görev yapan çalışanına kadar, tüm işletmeyi bütünleştirecek, aynı hedefe kitleyecek, heyecanlandıracak ve iç iletişimi etkinleştirecek mesajlar içermelidir. Hatta, son zamanlarda bu yazıların artık şirketlerin duvarlarında bulunmadığına da tanık olmaktayız. Oysa bu iki kavram, çalışanların işletmelerde daha uzun süreler kalmaları, aidiyet ve bağlılıklarının artmasına da etki etmektedir.
Ayrıca, küçük veya orta ölçekli işletmeler, herhangi bir teşvik programından yararlanmak gibi bir arzuları varsa, prosedürler gereği, “Misyon ve Vizyon”u doğru bir şekilde yazmak zorundadırlar.
“Misyon ve Vizyon”un ne kadar önemli olduğunu ifade ettikten sonra, bu iki kavramın tam olarak ne olduklarını açıklamakta fayda vardır.
Misyon: İşletmenin var oluş sebebidir. Yani işletmenin ne ürettiğini tam olarak ifade eden cümlelerden oluşur. Mevcut durumu ifade eder, geleceğe yönelik cümlelerden oluşmaz. Kısa ve anlaşılır olmalıdır.
Vizyon: İşletmenin ulaşmak istediği yeri belirtir, geleceğe yöneliktir, yani hedeftir. Doğru ifade edilmiş bir vizyonda iki önemli unsur yer almalıdır. Birincisi, ulaşılmak istenen yer, ölçülebilir bir değer ile ifade edilmelidir. Örneğin, Türkiye’de ilk 500 şirket arasına girmek veya sektöründe en çok ciro yapan ilk 20 şirket arasında olmak gibi. İkinci unsur ise, ulaşılmak istenen yer için bir tarih belirlenmelidir. Ancak bu tarih “Önümüzdeki 10 yıl içinde” gibi bir ifade olmamalıdır, çünkü bu ifade web sitesine veya işletmenin ilgili alanlarına asıldığında, okuyanlar 10 yılın neresinde olduklarını anlamayacaklardır. Örneğin, “2030 yılında” diye tanımlanmalıdır. Bunu dışında ifade edilecek hedef, tüm şirketin olağan büyümesinden biraz daha fazla ve heyecan verici olmalıdır. Zaten ulaşılabilecek bir hedefi yazmak yeterli değildir. Vizyon da kısa, net ve anlaşılabilir cümlelerden oluşmalı ve işletmenin tüm çalışanları tarafından anlaşılabilecek ve ezberlenebilecek olmalıdır. Vizyon, yıllar içinde revize edilebilir veya belirtilen tarihe ulaşıldığında, yeniden yazılabilir.
Özetlemek gerekirse, “Misyon” bugünkü durumu, “Vizyon” ise gelecekteki hedefi anlatır.
Şöyle bir internet araması yaptığınızda, doğru tanımlanmış “Misyon” ve “Vizyon”un ne kadar az olduğunu göreceksiniz…
Gelecek yazımda “Misyon”dan “Vizyon”a ulaşırken izlenmesi gereken “Değerlerden”, yani “Etik Kurallardan” söz edeceğim.
Başarılar dilerim,